nsan, tabiatı gereği toplu olarak yaşar. Hayvanlar tabiatta kendi ihtiyaçlarını tek olarak karşılaya bilme özelliğine sahiptirler. Ama insan bütün ihtiyaçlarını kendi başına karşılayamaz. Dolayısıyla yardımlaşmaya, birlikte yaşamaya muhtaçtır. Bir arada yaşama, ihtiyacına dayalı olarak yerleşim birimleri ve şehirler kurulur. Dünya âleminde, insanların hedef ve istekleri mutlaka başkaların hedef ve istekleriyle çelişki gösteriri. İnsanlar kendi istek ve ihtiyaçlarını karşılamaya ve onları tahakkuk ettirmeye başlarsa, aralarında kavgalar çıkar. Herkes kendisini haklı, başkasını haksız görür. Camiadan huzur ve nizam denen bir şey kalmaz. Böyle bir toplulukta, insanlar için tayin edilmiş ulvi dereceler kesp edilmez, gazabın hâkim olduğu yırtıcı hayvanların sıfatlarına bürünmüş kimseler menfaatleri ardınca giderler. Bu durum, her tolumda bir hâkim ve idarecinin olmasını zaruri kılmaktadır. Hz. Ali bu ihtiyacı, “her toplumda ister iyi ister şer olsun bir amire ihtiyaç vardır.” Diye beyan etmiştir.